Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, programı kapsamında iftar yemeğine katıldı.
AK Parti İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Başkanı İbrahim Gökçüoğlu, EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hakan Ürün ve iş insanları İftarda yer aldı. Okunan ezanla oruçlar açıldı, iftar yapıldı.
TARIMDAKİ SORUNLARA DEĞİNDİ
Ardından konuşma yapan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Ege’nin incisi İzmir’deyiz. Gerçekten İzmir bizi Bayındır, Tire, Ödemiş, bağrına bastı. En sonunda Torbalı’ya da 10-15 dakikada olsa uğrama şansı bulduk. Dünyadaki değişiklikler, değişimler aslında gıda arz güvenliğinin ne derece önemli olduğunu bize anlatmaya yeter de artar bile. Bütün bunların makro planda aslında bizim çok da kontrol edemeyeceğimiz hususlar olması bizi çok daha fazla dikkatli davranmaya sevk etmiş durumda. Özellikle iklim değişikliği başta olmak üzere konjonktürel konular, ülkelerin arasındaki anlaşmazlıklar, nüfus ve göç olayları ülkeleri bu anlamda yeniden kendilerini check etmek zorunda bıraktı. Biz de elbette bunu yapıyoruz. Biraz önce söylemiş olduğum devrim niteliğinde dediğim gelişmelerin, yeni düzenlemelerin ana ve temel amacı da budur. Genel olarak bütün dünyada tarım sektörüyle alakalı alttan alta yürüyen bir sorun var. O da tarımsal üretimle ilgili sektörde çalışanların genç nüfus oranının azalması. Bizler de bundan sonraki dönemde birbiri peşine devreye koymuş olduğumuz düzenlemelerde bunların etkisini daha da fazla göreceksiniz. Tarımsal krediler başta olmak üzere bizim bakanlığın uhdesinde olan kırsal kalkınma destekleri, Avrupa Birliği fonlarıyla ortaklaşa yürüttüğümüz tarımsal kalkınmayı destekleme kurumu teşvikleri, hibeleri, destekleri ve benzer konuların aslında bir bütün olarak buna yönlendiğini görebilirsiniz. O da özellikle genç nüfusun ve mümkün olduğu ölçüde hem genç erkek nüfusun ve kadın nüfusun tanımsal üretimin içerisinde yer almasının sağlanması” dedi.
İZMİR’LE İLGİLİ DESTEKLERİ VERİLERLE AÇIKLADI
İzmir’le ilgili bazı rakamları paylaşan Bakan Yumaklı, “Son 22 yılda tarım ve orman sektörüne yatırım ve destek tutarı yaklaşık 98 milyar lira. Su alanında yapılan yatırım miktarı 52 milyar lira ve 215 su ve sulama tesisi İzmirimize kazandırılmış durumda. Yine kırsal kalkınma desteklerimiz var. Aynı zamanda yeşil vatanımızı koruma ve bulunduğu durumu daha da ilerisine götürme anlamında da 183 milyon tohum ve fidan toprakta buluşmuş durumda. Tarım alanlarımızın korunması için 1.8 milyon dekar 10 tarımsal ova koruma altında. Buraları gıda arz güvenliğimizin teminatı olarak görüyoruz. İzmir’e has coğrafi işaret tescili alan ürünlerimiz var” dedi.
Türkiye’ye gelen turistlerin ihtiyaçlarını karşılayarak ülkeye döviz girdisi sağlama hedeflediklerini anlatan Bakan Yumaklı, “Geçtiğimiz yıl 31 milyar dolardı bu rakam. Bu yıl istiyoruz ki o artık 35 milyar dolarlara doğru hareket etsin. Tabii bütün bunları sadece söyleyerek ya da dileyerek yapamazsınız. Yapmamız gereken hususta uzun yıllardır konuşulan bazı konuları gündeme getirerek oldu” dedi. 2023 Nisan ayından itibaren üretim planlamasıyla ilgili düzenlemelerin yasallaştığını belirten Bakan Yumaklı, “Eğer siz ülkenin avantajlarını ve dezavantajlarını, kısıtlarını ya da potansiyellerini iyi ölçüp üretim planınızı buna göre yapmazsanız bunun sürdürülebilir hiçbir tarafının olmadığı açık. Mayıs 2023’den itibaren kendi ekiplerimizi bununla ilgili eğitmeye başladık. Mart ayı sonu itibariyle bu bitecek. Nisan ayından itibaren de yine o düzenlemelerde yer aldığı üzere her bir ilde kurulmuş olan il tarımsal üretim planlama komisyonları çalışmaya başlayacak. O ildeki üreticilerden, üretici birliklerinden, ziraat odalarından, ticaret odalarından, sanayi odalarından, üniversitelerden, o şehrin bu üretim planlamasına katkıda bulunabilecek kamu kurumlarından oluşan yaklaşık 17 kişilik bir ekipten bahsediyoruz. İstiyoruz ki bütün iller kendi potansiyellerini kendileri önce bir masaya yatırsınlar” dedi.
‘DESTEKLEMELER MEVCUT HALİYLE GÖREVİNİ YERİNE GETİRDİ’
Hayvansal üretim vb su ürünleri için çalışmaların tamamının bittiğini belirtken Bakan Yumaklı, “Destekleme mekanizmaları tamamlandı. Şimdi bunun artık yasal yayınlanma süreci başladı. Burada yine atıf yaparak gideyim. Nasıl ki kredilerle alakalı, desteklemelerle alakalı ya da kırsal kalkınma ile ilgili fonların kullanımı ile alakalı konular hep bunlara odaklandıysa hem bitkisel hem de hayvansal üretimle ilgili destekler da yine bunlara odaklanmış olacak. Size bir örnek vermek istiyorum. Desteklemeler gerçekten görevini ifa etmiştir bana göre. 129 milyon tondu. Belki elma, armut hani toplayarak söylemek çok doğru değildir ama bir ortaya veri olması açısından söylüyorum. 2022 sonu itibariyle Türkiye’nin bitkisel üretimi 129 milyon ton idi. 2023’te bu rakam 137 milyon ton. Öncekileri söylemiyorum bile. Dolayısıyla burada desteklemeler mevcut haliyle görevini yerine getirdi” dedi.
‘GELECEK SEÇİMLER İÇİN DEĞİL, GELECEK NESİLLER İÇİN ÇALIŞIYORUZ’
Bakan Yumaklı, gelecek nesiller için çalıştıklarını vurgulayarak, “Bizim bugün İzmir’de olmamız aslında 3 kez planlayıp da gerçekleştiremediğimiz ziyaretin gerçekleşmesi. Bu bir seçim ziyareti değil. Biz gelecek seçimler için değil, gelecek nesiller için çalışıyoruz. Bunun altını çizmek istiyoruz” dedi.
İzmir’e değinen Bakan Yumaklı, “İzmir gibi metropol kentlerin farklı bir özelliği var. Özellikle yarım saatlik mesafeyle metropole geliyorsunuz. Ya da yarım saatlik bir araba yolculuğuyla bambaşka bir ortama gidiyorsunuz. Bir tarımsal üretime ulaşıyorsunuz. Bunların bizim için avantaj olduğunu bilmemiz ve özellikle tarımsal üretim kısmını oralarda çok daha gelişmiş bir şekilde uygulanmasını sağlamak için her şeyi yapmamız gerekir. Biz bunu, kent tarımı olarak formülie ettik. Her türlü işte kredi, hibe, desteği bunlara yönlendiriyoruz. Özellikle hanımefendilere ve genç kardeşlerimize pozitif ayrımcılık yapıyoruz” dedi.
‘SU STRESİ ALTINDA BİR ÜLKEYİZ’
Açıklamasını sürdüren Bakan Yumaklı, “Özellikle değerli iş adamlarımızın bu konuyu öncelemelerini istirham ediyorum. O da şu, 2030 yılına kadar bunu basın yoluyla, farklı yerlerde, kamuoyu ile paylaştık. Bizim nüfus artışımızla sahip olduğumuz su kaynaklarının azalışı ters yönlü olarak neredeyse iki katına kadar işliyor. Biliyorsunuz bir ölçüm metodu var. Eğer siz kişi başına bin metre küpünün altına teorik olarak kullanılabilir suyunuz azaldığında artık su fakiri bir ülke oluyorsunuz. Biz 1313 metre küpteyiz, su stresi altında bir ülkeyiz. Bu sorunu durduramayız ama yönetebiliriz. Çünkü iklim değişikliğinin bir etkisi. Türkiye çok iyi su depolama tesislerine sahip 112 milyar metreküp. Hali hazırda devam eden enerji üretimleri de, tarımsal sulamalarını da bununla yapıyor. Şu anda yeni yaptığı bütün su depolama tesisleri yani barajlar, göletler vs. sulama sistemleri tamamen kapalı devre sulama sistemi. Artık açık kesinlikle yok. Eskilerden gelenlerin de kapalı devre sulama sistemlerine dönüşüyle alakalı yüzde 35’ler seviyesindeyiz. Özellikle gri su kullanımı, arıtılan suların tekrar üretim safahatında kullanılması konusunda çok başarılı örnekler var. Onları sizin dikkatlerinize sunmak istiyorum. Özellikle Kocaeli bölgesi için ki kendimiz de orada Sanayi Bakanımızla beraber bunun bir kamuoyuna açıklamasını yaptık ve bizatihi kendimiz de gördük. Kullanılan suyun yüzde 75’ini tekrar kullanarak geri dönüşü de maksimum 4 yılda bir su tasarrufu sağlanıyor” dedi.
”Bizler faniyiz. Eserlerimiz baki” diyerek konuşmasının sonuna gelen Bakan Yumaklı, “Yaptığımız her şeyin gelecek nesiller için olduğunu bilmemiz gerekir. Ancak bugün içinde rekabeti sağlayacak ya da bizim hem yurt dışındaki rakiplerimize hem de iklim değişikliği başta olmak üzere dış etkenlere karşı, meydan okumalarımıza karşı çok güçlü bir tarımsal altyapımızın olması gerektiğini belirtmek istiyorum. Bizim teşviklerimiz sektörün de gayretiyle bunu başaracağımızdan hiçbir şüphem yok. Çünkü Türkiye genç bir ülke, dinamik bir ülke. Yeniliklere, gelişmelere çok açık. Çok hızlıca eğer doğru bir başlangıç yapıyorsa doğru bir şekilde devam ediyor. İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin bütün şehirlerinde siz kıymetli sektör paydaşlarımızı, iş adamlarımızı, iş insanlarımızı bizlere destek olmaya davet ediyorum” dedi.
İŞ İNSANLARININ BEKLENTİLERİ SIRALANDI
İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ise iş insanlarının beklentilerinden bazılarını dile getirip, “Bakanlığınızca genel tarım sayımı yapılmasına ilişkin çalışmaların başlatıldığını öğrenmekten memnuniyet duyuyoruz. Yanı sıra tarımsal üretim tüketim zincirinin şeffaf takibinin sağlanmasının da ürün kayıplarının azaltılması yönünde faydalı olacağını görüyoruz. Üyelerimize can suyu sağlayabilmek amacıyla vergisel teşvikler başta olmak üzere finansal desteklerin sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Tüm ekilebilir arazilerin üretime katılması için tohum ile birlikte mazot, gübre, ilaç, yem, sulama suyu ve elektrik gibi tüm girdilerde maliyetleri düşürecek önlemler alınması ve alım garantisi sağlanması ile birlikte sözleşmeli tarıma yönelik düzenlemelerin de hayata geçirilmesinin elzem olduğuna inanıyoruz. Sektörel beklentilerimizle ilgili olarak ise; daha önce de önemine değindiğimiz, bakanlığımız bünyesinde Süs Bitkileri Daire Başkanlığı kurulması talebimizi yinelemek isterim. Denizlerde çalışanlara ait SGK giderlerinin, tarım sektöründe olduğu gibi yarısının devlet tarafından karşılanması yönünde balıkçılık sektörümüzün talebini de size iletmek istiyorum. Bu önerimizi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Vedat Işıkhan’a da ilettik. Sizlerden de bu konuda desteklerinizi bekliyoruz” dedi.