ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, İsrail-Hamas savaşı hakkında CNN TÜRK’e özel açıklamalar yaptı. Jeffrey, İsrail’in Batı Şeria’daki işgalinin ve iki devletli çözümü kabul etmemesinin hata olduğunu söyledi.
CNN TÜRK Dış Haberler Muhabiri Emirhan Kaya, ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ile görüştü.
Kaya: Hoş geldiniz Sayın Jeffrey. Size şu soruyu sorarak başlamak istiyorum. ABD yakın zamanda İran destekli milislere hava saldırısı düzenledi. Aynı zamanda İsrail-Hamas çatışmasında da İsrail’e askeri planlama konusunda danışmanlık yapıyor. İran ve ABD arasında direkt bir çatışma olma ihtimali gittikçe yükseliyor mu?
Jeffrey: Kesinlikle yükseldi. Güney Lübnan’da Hizbullah’ı yakından izliyoruz. Karşılıklı bir çatışma var. Ancak inanması zor olsa da İsrail ve Hizbullah genel merkezleri bunun nasıl kontrol altında tutulacağına yönelik yakın bir iş birliği sürdürüyor. Hizbullah, İsrail büyük bir kara baskını düzenlerse, bu durumu kontrol altında tutup tutmamayı yeniden düşüneceğini söyledi. Ancak gördüğümüz şey şu,,, İsrail büyük bir kara baskını düzenlemiyor. Bunun yerine adım adım ilerliyor. Bu da Hizbullah’ın “işte şimdi çizgiyi geçtiniz” demesini zorlaştırıyor. Bu yüzden durumun kontrol altında olduğunu düşünüyorum. Bölgede ABD’nin büyük bir askeri varlığı var. Başkan Biden da Hizbullah ve İran’a karşı net bir mesaj verdi. Harekete geçmeyin dedi. Bu yüzden göreceğiz.
Kaya: Yakın zamanda yaptığı bir konuşmada Başbakan Netanyahu dini simgeler kullandı. Yaşananları “aydınlık” ve “karanlık” arasında devam eden bir çatışma gibi betimledi. Yeşaya kehanetinden bahsetti. Yaşananların dini bir betimleme yapılarak sunulması ABD’nin bölgedeki çıkarlarına ve politikalarına uyuyor mu?
Jeffrey: Dürüst olayım. Geçtiğimiz 23 senede dinler bu bölgeye çok da faydalı olmadı. Azınlık da olsa hristiyanlar, İsrailliler, şii müslümanlar, sünni müslümanlar. Bu büyük bir şey. Öldürülen 1400 israilli ve 8000 üzerindeki filistinli için yas tutuyoruz. Ancak bu “mahallede” yaşadığı için izleyicilerinizin de farkında olduğu gibi,,, 2000 yılından beri ortadoğuda yaklaşık 1 milyon kişi çatışmalar sonucu hayatını kaybetti. Bunların çok azı İsrail’deydi. Ölenlerin çoğu Suriye’de, Irak’ta, Yemen’de, Lübnan’da, Libya’da ve karanlık güçleri temsil eden İran’daydı. İsrail ve Arap dünyası hakkında,,, ABD ve Türkiye’de hepimizi endişelendiren şey de bu.
Kaya: ABD’nin İsrail’in Gazze’ye düzenlemeyi planladığı operasyonda oynadığı danışmanlık rolü ne? Yakın zamanda kıdemli askeri personellerini de İsrail’e gönderdiler. Kara operasyonu gerçekleştirildiği durumda Gazze’deki insani krizin daha da derinleşmesi ABD için bir endişe değil mi?
Jeffrey: Çok büyük bir endişe. Bunun iki sebebi var. Başta insan hayatına önem veriyoruz. İsrail’in de verdiğine inanıyoruz. Ancak onlar aynı zamanda bir askeri operasyon sürdürüyor. Hamas’ın ise vermediğine inanıyoruz. Gazzelileri etten kalkan olarak kullanıyorlar. Yine de bu Vaşington’u endişelendiriyor. Ortada temel, felsefi ve stratejik bir sorun var. İsrail Hamas ile savaş durumunda. Hamas İsrail’e karşı kazanabilir diye değil. Bir sonraki seferde iki müttefiki Hizbullah ve İran ile hareket ederse İsrail’in varlığını tehdit edebilir. İsrail, Türkiye’nin birinci dünya savaşından sonra girmediği bir duruma girdi. Fransa, Yunanistan, İtalya ve İstanbul’da Britanya ile savaşmışlardı. İsrail de var olma savaşı veriyor. Bizim yani ABD’nin barış sırasında yürütülen diplomasiden farklı olarak savaş sırasında sahip oldukları farklı öncelikleri var. Rehineler, sivil kayıplar, çatışmanın büyümesi bunların hepsi bizim öncelikli endişelerimiz. Genelde ilk tepkimiz de ateşkes çağrısında bulunmak olur. Çatışmaları durduralım, Cenevre’ye ya da Birleşmiş Milletler’e gidelim ve konuşalım deriz. Bu İsrail’in sorunlarını çözmeyecek, Gazzelilerin sorunlarını çözmeyecek. İsrail yarın bombalamaları durdurabilir. Ancak su, doğalgaz, elektrik ve diğer kaynakların vanasını açmazsa Gazze yaşanabilecek bir yer olmaz. Peki, yaşananlardan sonra İsraillilere kim bunların hepsini vermeye devam etmeleri gerektiğini söyleyecek? Gazze’de temel bir değişiklik olmazsa bunu yapmayacaklar. Nokta. Saldırmayı bıraksalar bile.
Kaya: Ancak bu Gazzelilere karşı toplu cezalandırma yapıldığı anlamına gelmez mi? Hamas’la savaşmak yerine Gazze’deki sivilleri cezalandırıyorlar.
Jeffrey: Mesele şu. Bu geçmişte de Gazze hakkında sürekli tartıştığımız bir şey. Gazze bir hükümete sahip, ismi de Hamas. Hükümetlerin halkları için sorumlulukları vardır. Devletlerini başka bir devletle hayatta kalma savaşına sokarlarsa,,, diğer devletin Gazzeliler için normal hayat standartlarını sürdürmelerini sağlamasını bekleyemezler. Dediğim gibi İsrail’in hiçbir kaynağı yeniden sağlayacağını düşünmüyorum. Bir ateşkes gerçekleşirse İsrail dünyanın geri kalanını durdurmamalı. İsrail,,, ABD, Türkiye ve Arap Dünyası’na dönüp şunu diyecek. Elektriği siz devralın, oraya suyu siz götürün, interneti siz götürün. Sizi durdurmayacağız ancak bunları biz sağlamayacağız. Bu da şu anlama geliyor. İsrail’in Hamas hakkındaki endişeleri yanıtlanmazsa çözüm olmaz. Nokta. Bombalama olsa da olmasa da.
Kaya: Diğer ülkelerin elektriği, interneti ve diğer gerekli kaynakları devralması konusunda şu var. Yakın zamanda Elon Musk, uluslararası olarak tanınmış yardım örgütlerine Starlink ile internet sağlayacağını söyledi. Ancak sonrasında israil buna izin vermeyeceğini söyledi. Bunu nasıl açıklarsınız?
Jeffrey: Çok kolay. İsrail şu an bir savaş sürdürüyor. İsrailli askerler Gazze’nin içinde yaralanıyor ve öldürülüyor. Her birkaç saatte bir Gazze’den israil’deki sivil nüfusun üstüne roketler fırlatılıyor. İsrail, savaş sırasında askeri olarak kullanılabileceğini düşündüğü herhangi bir şeye izin vermez. Uzun vade hakkında konuşuyorum. Uzun vadede Gazzelilere nasıl yardım edeceksiniz? Türkiye olarak cevabınız İsrail’in tüm bunları yeniden sağlamasıysa buna çılgınlık derim. İsrail’in güvenlik endişelerini tatmin edecek bir değişiklik gerekli. Yoksa İsrail bunları yeniden sağlamaz. Çatışmalar bittikten sonra başkalarını engelleyeceklerini düşünmüyorum ancak bunu kendileri de yapmayacaktır. Arap dünyası, Batı ve Türkiye’nin de İsrail’in yardımı olmadan Gazze’yi düzeltmesinin kolay olacağını düşünmüyorum. Gerçeklik böyle.
Kaya: Türkiye arabulucuk çabalarında ve “derhal ateşkes” çağrılarında bulundu. Rusya-Ukrayna savaşında da benzer bir yaklaşım izlemişti. Ancak bunlara rağmen İsrail-Gazze olayları için ateşkes çağrısında bulunulması konusunda ortada küresel bir fikir birliği ya da odaklanmış bir çaba yok. BM ateşkes çağrısında daha yeni bulundu. Küresel toplum barış çağrılarına yanıt vermekte niye yavaş kaldı? ABD neden insani ateşkes çağrısına destekte bulunmuyor?
Jeffrey: ABD İsrail’i birkaç konuda zorluyor. Bunlardan ilki insani “duraksamalar”. İkincisi ise Gazze’nin güneyinde bir “güvenli alan” yaratılması. Halkın geçici olarak gidip BM’nin destek sağlayabileceği bir yer. Böylece yardım da içeri girebilir, biz bunu destekliyoruz. Ateşkes konusunda ise yeniden şunu söyleyeceğim. Elinizdeki probleme siyasi bir çözümün de bulunması gerekli..
Kaya: Ancak hem BM tarafından önerilmiş hem de ABD tarafından da desteklenen bir siyasi çözüm var. İki devletli çözüm. Ancak İsrail bunun gerçekleşmesine izin vermiyor. Batı Şeria’da işgale devam ediyor. Gazze’deki çatışmalar sürüyor. Ateşkes için İsrail’in ihtiyacı olan siyasi çözüm ne?
Jeffrey: İki farklı tarih kitabından konuşuyoruz. Bugün İsrail hükümeti iki devletli çözümü kabul etmiyor, haklısın. Bu bir hata. Batı şeria’da yerleşimcilerin genişlemesine de izin veriyor. Bu daha da büyük bir hata. Ancak gerçek şu. İki devletli çözüm ABD’de 2000 yılında görüşüldü. İsrailliler kabul etti, Yasir Arafat kabul etmedi. Bu da birinci intifada’ya yol açtı. 5 yılda 5000 filistinli ve 1000 israilli öldürüldü. İsrail buna geri dönme konusunda isteksiz. Ama bu bir çözüm olurdu. İsrail’in işgali Batı Şeria’da. İsrail Gazze’yi terk etti. 2005’te Filistin Ulusal Yönetimi’ne geri devretti. Hamas gelene kadar da her şey iyiydi. Ardından abluka başladı, gazze’den roketler uçmaya başladı. Problem Gazze’deki Hamas. Bu genel Filistin probleminden farklı bir problem. Hamas iki devletli çözüm istemiyor. Hiçbir Hamas yetkilisi iki devletli çözüm istedi mi? Soruları bana sen soruyorsun. Ben de senin bir yanıt vermeni istiyorum. Bunu cevaplamanı istiyorum. Sen ya da herhangi biri,,, bir Hamas yetkilisinin iki devletli çözümü desteklediğini duydu mu? Duymadı. Kamera önünde ve arkasında söyledikleri şey İsrail’i yok etmek istedikleri. Bunu reddediyor musun?
Kaya: Filistinliler için tanınan yetkili merci, Batı Şeria’daki Filistin Ulusal Yönetimi. Onlar iki devletli çözüm çağrısında bulunuyor. Sizin de söylediğiniz gibi, İsrail bunu şu an istemiyor. Hamas’ın iki devletli çözümü desteklemesi neyi değiştirirdi?
Jeffrey: Hamas tutumlarını değiştirdiklerini söylerse, ki Filistinliler’in de tutumlarını değiştirmesi gerekiyor, Oslo’da bunun sözünü verdiler. Hem İsrail’de hem Vaşington’da hem de uluslararası toplumda ani bir değişiklik olur. Akılcılığın zaferi olarak görülür. Ancak bu gerçekleşene kadar durum zor. Vaşington’da israil’i iki devletli çözüme geri döndürmek için çalışıyoruz. Ancak yasir arafat’ın ve hamas’ın yaptıklarına işaret ediyorlar. Dediğim gibi birçok israilli de bunu istemiyor, bu ayrı bir sorun. Herhangi bir tarafı suçlamak istemiyorum. İki taraf da sorumlu.