Hatay’da yaşayan Selahattin ve Fatma Kılıç çifti, depremden bu yana evladının ailesinden gelecek haberi bekliyor. Torunları Asel’in doğum gününde çekilen görüntüleri izledikçe acı çekiyor.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde 25 bine yakın insan vefat etmiş, Antakya ilçesi yerle bir olmuştu. Asrın felaketine Antakya ilçesi Güzelburç Mahallesi’nde bulunan İlke Apartmanı’nda yakalanan 32 yaşındaki Mustafa Kılıç, 29 yaşındaki Hasret Kılıç ve 5 yaşındaki evlatları Asel Kılıç deprem sonrası adeta yok oldu.
Felaketin üzerinden 1 yıla yakın süre geçmesine rağmen evladının ailesinden haber alamayan acılı baba Selahattin ve anne Fatma Kılıç, aylardır gelecek haberi umutla bekliyor. Torunlarının kendilerine ‘dede’ ve ‘babaanne’ diyerek seslenmesine hasret kalan çiftin, Asel’in doğum gününden geriye kalan görüntüleri izledikçe yüreği dağlanıyor.
“TORUNUMUN ‘DEDE’ DEMESİNİ ÇOK ÖZLEDİM”
Depremde yıkılan İlke Apartmanı’nın başında bir hafta bekleyen Selahattin Kılıç, torununun kendisine ‘dede’ diyerek seslenmesine hasret kaldığını belirterek, “Deprem günü Hatay Antakya’da oturuyordum. Sabah ilk gittiğim bina oğlumun oturduğu binaydı. Yerle bir olmuştu, bir hafta boyunca başındaydık. Enkazdan çıkmadılar. Enkazı iki defa daha taradık, yine çıkmadılar. Aldığımız haberlere göre AFAD oradan 10 kişiyi kurtarmış, hastanelere göndermiş. Oraya gelen beyaz bir minibüs yaklaşık 15 kişiyi hastanelere götürmüş. Ama çocuklarımdan hiç haber alamadık. Gezmediğim hastane, gitmediğim yer kalmadı. Ben ve gelinimin ailesi DNA örnekleri verdik. Herhangi bir eşleşme yok. İnsan ölmüşse bir yıldır eşleşme olmaz mı. Torunumun ‘dede’ demesini çok özledim. Çocuklarımı çok özledim. Lütfen çocuklarımı bir an önce bulsunlar. Az önce torunumun videosunu izliyordum, orada ağlıyordum. Hasret kaldım; çok özledim oğlumu, gelinimi, torunumu. Lütfen bir an önce çocuklarımızı bulsunlar” dedi.
“BANA ‘BABAANNESİNİN GÜLÜ BEN GELDİM’ DERDİ”
Oğlu ve ailesinden gelecek haberi aylardır umutla beklediğini belirten Fatma Kılıç, “Hala çocuklarımızı bulamadık. Neredeler, öldüler mi, hayattalar mı bilmiyoruz, çok ıstırap çekiyoruz. Bir an önce bu işe çözüm bulunsun. Ben torunuma babaannesinin gülü derdim. O da bana ‘babaannesinin gülü ben geldim’ derdi. Onu çok özledim” ifadelerini kullandı.